CHP’yi devrimci bir parti yapmak zorundayız

  1. Ana Sayfa >
  2. Gündem >
  3. CHP’yi devrimci bir parti yapmak zorundayız

Partisinin 38. Olağan İstanbul İl Kongresi’nde konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “CHP’yi seçimleri sürekli kazanan, halkçı politikaları uygulayan devrimci bir parti yapmak zorundayız” ifadelerini kullandı.

Yerel seçimler öncesi kurultay sürecine giren ve il ve ilçe kongrelerinin devam ettiği Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) 38. Olağan İstanbul İl Kongresi devam ediyor. Cemal Canpolat ve Özgür Çelik’in İstanbul İl Başkanı olmak üzere yarıştığı kongrede, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu da kürsüye çıkarak açıklamalarda bulundu.

“Birleşe birleşe kazanacağız” sloganları atılması üzerine “Bravo gençler, harikasınız” diyen İmamoğlu, konuşmasında, “CHP, tarihsel olarak büyük bir davanın sarsılmaz bir mücadele azminin ve mazlum dünya halklarına ilham kaynağı olmuş ulusal bir zaferin adıdır” ifadelerini kullandı.

‘CHP’NİN İKTİDARINDAN TÜRKİYE’NİN NE KUZEYİNDE NE GÜNEYİNDE SAVAŞ OLUR’

T24’ün aktardığına göre İmamoğlu, devamında şunları söyledi:

“Bu ülkenin kurtuluş ve kuruluş tarihi çok partili demokratik düzene geçiş dönemi, 1960’ların 70’lerin siyasi ve toplumsal gelişmeleri, CHP anmadan anlaşılamaz. Hepimizin asli görevi dünya tarihinin en müstesna başarılarından birine imza atmış olan partimizin tarihi rolünü hatırlayarak yenilenmesi ve güçlenmesi için çalışmaktır. Bugün Orta Doğu’da yeniden ne yazık ki çok kötü günler yaşanıyor. Buradan söylüyorum. CHP’nin bu ülkedeki varlığı, kendine miras bırakılmış olan ‘Yurtta sulh cihanda sulh’ kimliğinin, CHP’nin iktidarındaki bir Türkiye’nin ne kuzeyinde ne güneyinde savaş olur. CHP 21. yüzyılda yine mazlum milletlerin çıkışı olur. Onun için bu ortamda bu salonda görev alan sizler sadece CHP’nin bir üyesi bir delegesi olduğunuzu düşünmeyin; İstanbul’un Türkiye’nin, yakın coğrafyanın akresinin elinizde olduğunu unutmayın. CHP iktidarının yakın coğrafya için de ülkemiz için de ne kadar önemli olduğunu hafızanızda hep sıcak tutun.”

‘DERNEKLERE, CEMAATLERE AKTARILAN PARAYI KÖKÜNDEN KESTİK’

İmamoğlu, konuşmasında, 4,5 yılını geride bıraktığı İBB Başkanlığı dönemine ilişkin de açıklamalarda bulundu. İstanbul’daki çalışmalarını anlatan İmamoğlu, “Kişilere, derneklere bir kısım cemaatlere aktarılan parayı kökünden kestik. Musluğun yönünü halkımıza döndürdük. Çok özet bir rakam vermemiz gerekirse sosyal yardımları bizden önceki dönemin tam 5 katına çıkarttık” sözlerine de yer verdi.

‘ŞEHRİN EN DEMOKRAT EN BAŞARILI BAŞKANI OLDUM’

“Kim olduğuna bakmaksızın, vatandaşına, bireye hizmeti odağına koyan İstanbul modeliyle ortaya koyduğumuz halkçılık, dünyanın başına bela olan otoriter anlayışlara ve popülizme karşı güçlü bir mücadelenin de ışığı olacak” diyen İmamoğlu, “16 milyon insanımıza söz vermiştim, ‘Bu şehrin gelmiş geçmiş en demokrat en başarılı belediye başkanı olacağım’ demiştim. Gururla söylüyorum ki sözümü tuttum, sözümü tutuyorum, sözümü tutmaya devam edeceğim” ifadelerini kullandı.

Parti için gündemlere de tekrar değinen İmamoğlu, “Parti olarak elbetteki konuşmamız gerekenler var. Pek çok vatandaşımızın uzunca süredir iktidar olma ve ülkeyi yönetme hevesinden kararlılığından; ne yazık ki buna karşılık veremeyen bir parti olarak görülüyoruz” dedi.

‘EN ACİL VE EN ÖNEMLİ GÖREVİMİZ, HEP BERABER İKTİDAR OLMA SEÇENEĞİNİ MİLLETİMİZE SUNMAKTIR’

İmamoğlu, şöyle devam etti:

“Her birimiz, kurucu Genel Başkanımız Mustafa Kemal Atatürk’ün her şartta mücadele eden hedefe ulaşmak için sürekli yeni yollar arayan icracı, projeci ve tutkulu vatan sevgisini aynı yoğunlukta taşımak aynı enerjiyi sergilemek zorundayız. Bu ülkenin geleceği ve bu aziz halkın refahı için içine düştüğümüz bu zor durumlardan bir an önce kurtulmak zorundayız. Birileri tabii ki birtakım hususlara, muhalefete karşı duruşlar gösterecektir, bunlar önemli değil.

Bakınız temel değerlerimizi ve en önemli ilkelerimiz savunmak zorundayız. Parti yönetimine olan eleştirileri bir saldırı olarak yorumlamanın asla doğru olmadığını düşünüyorum. Parti içi demokrasiyi bir bölünme ve parçalanma riski olarak göstermenin asla doğru olmadığını düşünüyorum. Parti içinde sanki ötekiler veya düşmanlar varmış gibi davranmanın ve propagandanın yeri asla yoktur partimizde. Bunlar bize yakışan veya fayda sağlayacak şeyler değildir. Bunlar bizim sonuna kadar mücadele edeceğimiz yaklaşımlardır.

Birilerini işaret edip düşmanlaştırmaya çalışanlar, CHP’nin yüzyıllık mücadelesine kötülük yaparlar. Parti hukukuna uygun, şeffaf bir şekilde partiye üye olmuş, görev üstlenmiş ve mücadele etmiş herkese bu partide yer vardır. Kendi iradesi ve gönüllü emeğiyle bu partiye ve bu partinin mücadelesine destek vermek için katılan hiçbir üye, ayrıştırıcı tutuma tabii tutulamaz. Bu ülkenin modern, özgür, demokrat ve müreffeh bir ülke olması için saflarımıza katılan herkese bu partide yer vardır. Farklılıklara saygı göstererek, bir arada yaşama ve çalışma kültürünü önce partimizde sergileyerek halkımıza örnek olmalıyız.

Hayatım boyunca defalarca gerçekleştiğini gördüğüm bir sırrı sizinle paylaşmak istiyorum. Bu millet, Türkiye’yi zenginleştirecek, güçlü ve adil bir Türkiye’yi inşa edecek bir seçeneği gördüğünde tereddüt etmeden iktidara taşır. İşte bu millet, CHP’nin iktidar olmasını istiyor. Bizlerin görmezden gelmeyeceği ulusal ihtiyaç budur. Bizim en acil ve en önemli görevimiz, hep beraber iktidar olma seçeneğini milletimize acilen sunmaktır. ‘CHP’yi güçlendiren, ayağa kaldıran; devrimci ve halkçı bir parti yapın’ diyor halk bize.”

‘CHP’Yİ HALKÇI POLİTİKALARI UYGULAYAN DEVRİMCİ BİR PARTİ YAPMAK ZORUNDAYIZ’

“Bununla birlikte 2 görev daha veriyor” diyen İmamoğlu, şöyle devam etti:

“Birincisi, sıçrayarak; kalkınma devrimini geçekleştirme ve ülkemizi zenginleştirme görevi. İkincisi ise zenginliği adil paylaşacağımız çoğulcu demokrasi ve sosyal devlet inşa etme görevidir. Bunu yaratma yolu ülkenin tüm vatanseverlerini birleştiren, kapsayıcı, güçlü bir vizyonun hikâyesini yazmaktır. Türkiye’nin çoğulcu demokrasiye ve sıçrayarak kalkınmaya ihtiyaç vardır.

Türkiye, ikinci yüzyılına girerken bu anlamda ihtiyacı duyduğu her şeyi yenilenmeyi, değişmeyi, dönüşmeyi bunun için her türlü hikâyeyi yazmak zorundadır. Bu hikâyenin amacı, demokratik bir refah düzeni yaratmaktır. Bunun için CHP’ye hizmet eden insanlarımızı seçimlerden sonra üzüntülü değil, başını öne eğen değil, başı dik mutlu olduğu; seçimleri sürekli kazanan, halkçı politikaları uygulayan devrimci bir parti yapmak zorundayız.”

TANRIKULU: BENİ KURTLAR SOFRASINA ATTILAR

CHP İstanbul İl Kongresi’nde, CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da kürsüye çıktı. Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yönelik eleştirileri gerekçe gösterilerek hakkında soruşturma başlatıldığı dönemde “kurtlar sofrasına atıldığını” dile getiren Tanrıkulu, “Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun, milletimizin göz bebeği Türk Silahlı Kuvvetleri’ni töhmet altında bırakan ifadeleri kabul edilemez. Bu konu yetkili organlarımızda görüşülecektir” şeklinde açıklama yapan CHP Sözcüsü Faik Öztrak’ı da isim vermeden eleştirdi.

Tanrıkulu şunları kaydetti:

“İnsan haklarına sahip çıktığım için yaşam hakkına sahip çıktığım için birçok tehdit aldım. Yaşamıma dönük de tehdit aldım. Bana dönük yapılan tehditler, inanın buradan Diyarbakır’a yol olur ama vız gelir tırıs gider bunu da bilin. Serzenişlerim var onu da söyleyeceğim. Bütün bu süreçte CHP’ye katıldığım andan itibaren tabii AK Parti’nin trol ordusundan, medyasından büyük tehdit aldım. Linç edildim, hedef gösterildim. Ama aynı zamanda partimiz içerisinden de bir grubun maalesef ama maalesef nefret söylemine yakın itirazlarıyla karşılaştım. Neydi o biliyor musunuz ‘Ne işin var CHP’de. Bu lafı o kadar çok duydum ki parti içerisinde, Sıkıysa git Diyarbakır’dan memleketinden seçil’… Değerli arkadaşlar İstanbul Türkiye’dir. Ne kadar Trabzon ise o kadar Diyarbakır’dır. Ne kadar Sinop’sa o kadar Ağrı’dır, İstanbul Türkiye’dir.

Şimdi İstanbul milletvekillerine soruyorum, partimize soruyorum acaba gerçek İstanbul’un kaç milletvekili var? Ama bu itiraz parti içerisinden sadece bana geldi, sadece bana. O da şuydu; bir, insan hakları savunucusu olduğum için, iki; Kürt olduğum için. Bu itiraz hep karşıma geldi. Şimdi yine o zihniyetle mücadele ediyorum. Yakın zamanda linç edildim, linç edilmeye de devam ediliyorum ama bunun zeminini hazırlayanları da biliyorum. Beni kurtlar sofrasına attılar ilk başta. Neredeyse bizim milletvekilimiz (değil) demeye getirdiler. Burada isim vermeyeceğim ama içim dolu bunu bilin. Yaptıkları açıklamada, benden söz ederken ‘Diyarbakır milletvekili’ dediler ‘milletvekilimiz’ bile diyemediler. ‘CHP Milletvekili’ bile demediler. Ben buradan ilan ediyorum CHP Diyarbakır Milletvekiliyim bunu sizlerin kafasına kazıyacağım.

‘CHP’DE AKP’NİN ÇİZDİĞİ SINIRLAR İÇERİSİNDE MUHALEFET YAPILMAZ’

Pir Sultan’ın dediği gibi ‘En çok dostun gülü yaralar beni’ bunlar şikayet değil ben mücadeleye devam ederim. Tek başıma devam ederim ve örgütümle gençlerle devam ederim. Ama CHP’yi bu kibirden kurtarmamız lazım. CHP’yi devlet çizgisinden bir muhalefet yapan bir anlayıştan kurtarmamız ve değiştirmemiz lazım. Devlet çizgisinden AKP’nin çizdiği sınırlar içerisinde muhalefet yapılmaz. Biz AKP’nin bize çizdiği sınırları yıkmalıyız. Yeni bir yol bulmalıyız. Bu partinin kadınlardan, gençlerden, ezilenlerden yana olması lazım. Çekinerek, korkarak mahcup bir biçimde yapmaması lazım. CHP demokratikleşmeden Türkiye demokratikleşemez. Kendi milletvekili ile dayanışma göstermezse Türkiye’de dayanışmayı örgütleyemez. Yolumuz açık ve yeni bir Türkiye’yi hep beraber inşa edeceğiz.”

Yazıyı Kaynağından Okuyun →

BENZER YAZILAR

Fidan, ABD’li mevkidaşı Blinken ile görüştü

Mert Ege 3 Aralık 2024
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ABD’li mevkidaşı Antony Blinken ile telefonda görüştü. Hamas’ın İsr...

CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik oldu

Mert Ege 2 Aralık 2024
Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) yeni İstanbul İl Başkanı kongredeki oylamada 342 oy alan Özgür Çelik oldu. ...

Malatya ve Niğde’de deprem

Mert Ege 2 Aralık 2024
Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanlığı verilerine göre Malatya ve Niğde’de deprem meydana geldi...

0 Yorum Yapıldı

Yorum Yaz

eryaman escort escort ankara hd porno